Özel güvenlik yetkisi, alınan güvenlik önlemleri neticesinde her zaman suç girişimlerine karşılık vermek amacıyla caydırıcılık sağlamasını amaçlamaktadır. Herhangi bir caydırıcı girişimin başarısız sonuçlanması halinde meydana gelen olaylara, yine yasaların el verdiği ölçülerde müdahale edilmesi gerekmektedir.
Özel güvenlik yetkisi, alınan güvenlik önlemleri neticesinde her zaman suç girişimlerine karşılık vermek amacıyla caydırıcılık sağlamasını amaçlamaktadır. Herhangi bir caydırıcı girişimin başarısız sonuçlanması halinde meydana gelen olaylara, yine yasaların el verdiği ölçülerde müdahale edilmesi gerekmektedir.
Özel güvenlik görevlilerinin temel görevleri kanun maddeleriyle sabittir. Ayrıca mevzuatın tamamı dikkate alındığında kendisine tanınan yetkiler çerçevesinde olaya müdahale edebilmektedir. Ayrıca kolluk kuvvetini (polis veya jandarma) suç mahalline davet etmelidir.
Kolluk kuvveti olay yerine gelene kadar soruşturmanın yürütülmesini sağlayacak bilgi, belgeleri ve tanıkları korumaya alır. Kolluk kuvvetlerinin olaya müdahale etmesiyle birlikte gerekli hallerde araştırma ve delil toplama faaliyetlerine yardımcı olmalıdır.
Özel güvenlik görevlileri, kendisine verilen yetkileri yasalar çerçevesinde uygulamaktan sorumludur. Ayrıca yetki alanı içinde mutlaka özel güvenlik görevlisi kimlik kartını herkesin görebileceği şekilde taşımak zorundadır. Şunu da belirtmek isteriz ki güvenlik görevlileri, özel güvenlik izin belgesinde belirtilen adres ve nakit taşıma güzergahı dışında yetki sahibi değildir.
Özel güvenlik görevlileri kendilerine genel kolluk tarafından ruhsat düzenlenen silahlarını, ancak görev alanları içinde kullanmakta ve taşıyabilmektedirler. Gerekli izinler alınmadan çalışma alanının dışında kullanmak için görev alanı dışına çıkartılan silahlar için 6136 sayılı kanun devreye girmektedir. Bunun sonucunda silahlı özel güvenlik görevlisi hakkında kanuni takibat başlamaktadır.
Sorumluluk alanında bulunan giriş-çıkış noktalarında veya hizmet binalarında güvenlik görevlileri prosedürlere uygun olarak kişileri durdurma ve kimlik sorma yetkisine sahiptir. Durdurma ve kimlik sorma yetkileri kanunen tanındığı için özel güvenlik görevlisinin böyle bir hakkı mahkeme yoluyla almasına gerek bulunmamaktadır.
Aksi halde herhangi bir şekilde aranmayı ve kimlik göstermeyi kabul etmeyen kişilerin görev alanına girmesine izin verilmeyeceği aktarılmalıdır. Ayrıca, suç teşkil etmemesine rağmen görev alanına girmesine izin verilmeyen eşyaların emanete alınması sırasında, güvenlik görevlisi eşya sahibinin kimliğini göstermesini isteyebilmektedir.
Arama yetkisi 5188 sayılı kanunun sağladığı imkanlarla sabittir. Bu nedenle güvenlik görevlilerine arama konusunda verilen yetki kişilerin detektörle, eşyalarının da X-Ray cihazları ile aranmasını sağlamaktadır. Güvenlik görevlileri bu çerçevede görev alanına girmek isteyen kişileri önce duyarlı kapıdan geçirmektedir. Ayrıca gerekli görülmesi halinde detektörle üst araması yapabilmektedir.
Kişilerin eşyalarının X-Ray cihazlarıdan geçmesi ve herhangi bir sorun olmaması halinde ziyaretçiler güvenlik sistemlerinden geçebilmektedirler. Güvenlik görevlileri görev alanı içinde arama yaparken herkese kimliğini ibraz etmez. Bunun yerine yakasına adı ve görev alanı okunabilecek şekilde kimlik kartı taşıma sorumluluğu bulunmaktadır.
Emanete alma yetkisi; bir nesnenin (silah, bıçak, kesici veya delici) koruma alanının özelliğine göre tehlike ortaya koyabileceği eşyaları emanete almaya hakkı vardır. Binalara sokulması yasak olduğu belirtilen eşyalar sahibinin rızası olması halinde emanet 2 nüsha fişin ikincisi verilerek alınmaktadır. Geri teslim alma işlemlerinde ise emanette bulunan diğer ilk fiş emanet sahibine imzalatılarak dosyalanıp korunmaldır. Emanet sahibinin vereceği ikinci fiş ise emanet sahibinden alınır.
Eğer emanetini bırakmak istemeyen kişiler varsa bu kişiler güvenlik alanından geçmesine müdahale edilmemelidir. Ayrıca sahipsiz bir emanet bulunması halinde gerekli işlemler yapılarak bulunan bu eşya emanete alınacaktır.
Adlî yakalama; kamu düzeninin işlemesinde kişilerin hayat ve vücutlarına yönelik yapılması muhtemel girişimlerde veya uyguladıkları girişimlerde kişilerin gözaltına alınması ya da muhafaza altına alma işlemlerinden önce özgürlüğünün geçici olarak ve fiilen kısıtlanması sonucu denetim altına alınması sürecidir.
Eğer kamu güvenliğine, kamu düzenine veya kişinin vücut hayatına yönelik suçlar varsa yakalama yetkisini kullanabilmektedir. Yakalanan kişilerin herhangi bir suça karıştığı teyit edilirse kolluk kuvvetleri gelene kadarki süreçte kişiler alıkonulabimektedir. Bir suçu olmadığı halde şüpheli davranışlar sergileyen kişiler için kolluk kuvvetleri ile görüşülmelidir. Ayrıca kişi serbest bırakılmalıdır. Küçüklere veyahut beden – akıl hastalığı yerinde olmayan aciz kişilere karşı işlenen suçlularda yakalama yetkisi kullanabilmektedir.
Kelepçe takılması; yakalanan kişilerin kaçma ihtimaline karşı veya saldırıya geçmesini önlemek amacıyla davranışlarını kısıtlamaya yönelik uygulanmaktadır. Kaçma ihtimali bulunmayan, direnmeyen ve saldırganlık sergilemeyen kişilere kelepçe takılmamaktadır. 18 yaşından küçüklere hiçbir surette kelepçe takılmamaktadır. Eğer 18 yaşından küçük şahıs kendisine veya çevresine zarar verme potansiyeline sahipse özel güvenlik tedbirleri alınmalıdır.
Yakalamada zor kullanma: Bir kişinin zor kullanılarak yakalanması, davet etmenin zor şeklidir. Zorla getirme, kişi özgürlüğü ile ilgili bir işlem olup bazı kurallar dahilince uygulanmaktadır. Bu kurallar;
Özel güvenlik personelleri yetkilerini kullanırken kişilere kötü muamelede bulunamaz. Hem kanunen hem de insani açıdan uygun olmayan davranışlar güvenlik görevlisinin ceza almasına sebep olacaktır.
Güvenlik görevlilerinin yakalama yetkilerini kullanmasında görev alanı önemlidir. Çalışma sınırları içerisinde veya insani nedenlerle müdahil olmayı gerekli kılacak kadar yakın mesafede gerçekleşmiş olmasıdır.
El koyma durumlarında kişilerin eşyalarının istenmediği halde alınması durumunun ortaya çıkmasına denir. Bunun için bir eşya üzerinde kişinin rızası dışında alınması ve bu yönde emanete alması durumlarını kapsamaktadır. Ayrıca şunu da belirtmek isteriz ki; şahsın kendi rızası ile bir eşyayı vermesi el koyma anlamı taşımamaktadır.
Fakat el koymaya normal şartlar altında hakim karar vermektedir. Gecikmesinde sakınca görülen hallerde Cumhuriyet savcıları ve yardımcısı sıfatıyla kolluk memurları el koyma işlemini yapabilmektedirler.
Meşru müdafaa söz konusu olduğunda özel güvenlik personeli öncelikle kendisini korumakla yükümlüdür. Ayrıca korumakla yükümlü olduğu kişilerin mevcut haklarının hedef alınması durumlarında başvurulan haklardan biridir.
Bu durumun gerçekleşmesi için kendisine, özel ve tüzel kişiliklerin herhangi bir hakkına yönelik saldırılarıların başlamış olması ve müdahale etmesi için geç kalınması halinde kişilerin hayatlarını tehlikeye atması durumunda ortaya çıkmaktadır.
Tabii ki bu haklar özel güvenlik personellerine istedikleri gibi davranma hakkı tanımamaktadır. Bu yüzden savunma eyleminin meşru müdafaa sayılabilmesi için kişinin, kendini karşı saldırı yapmadan koruyamayacağı ortadaysa yapması gerekmektedir.
Eğer saldırgan cana kast durumu sergiliyorsa adım adım artmak koşuluyla zor kullanma uygulanır. Suç işleme eyleminden vazgeçmiş veya ortamdan kaçmakta olan suçluların yakalanması için zor kullanılmamalıdır.
Özel güvenlik görevlisi, 5188 sayılı kanunun 23.üncü maddesi gereği memur sayılmaktadır. Kendisine yapılan hakaret ve suçlamalar devlet memuruna yapılmış sayılır. Kendisinin yaptığı davranışlarda kanuni açıdan yargılanmasına neden olur.
TCK’na göre kamu adına soruşturma ve kovuşturmayı gerektiren bir suçun işlendiğini göreviyle bağlantılı olarak öğrenip de yetkili makamlara bildirimde bulunmayı ihmal eden veya bu hususta gecikme gösteren kamu görevlisi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılmaktadır. Bu nedenle, güvenlik görevlileri ihbar yükümlülüklerini ihmal etmemelidir.
Herhangi bir suçun işlenmesi durumunda yapılmaması gereken; suçluyu kayırma, suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme fiilleri suça ortaklık yaptığı varsayılmaktadır. Bu nedenle suçun bir parçası olurlar. Aynı zamanda gerçeği gizlemek, delilleri yok etmek, olay yerini silmek, belge gizlemek ve değiştirip bozmak; kişilerin 6 aydan 5 yıla kadar hapis cezası almasına neden olabilmektedir. TCK Madde 28; bir suçun kamu görevlisi tarafından görevi vasıtasıyla işlenmesi halinde verilecek ceza yarı oranda arttırılmaktadır.
Bu nedenle; güvenlik görevlisinin görev alanında bir olayın meydana gelmesi halinde amaç sadece delillerin korunması olmamalıdır. Olay yerinden karşılaşılması muhtemel tehlikeler (patlayıcı maddeler, zehirli veya patlayıcı gazlar ve tehlikeli kimyasallar) olması halinde çevre alanların korunması öncelikler arasında olmalıdır. Bu gibi durumların fark edilmesi haliden olay yerine gelen kolluk kuvvetlerine gerekli bilgilendirmeler yapılmış olmalıdır.
Özel güvenlik görevlisinin sorumluluklarını bu makalemizde sizlere aktarmaya çalıştık. Görev alanlarında sıkça karşılaşacağınız durumlar hakkında bilgileri tüm detaylarına kadar anlattık. Siz de yetki ve sorumluluklar konusunu iyice kavrayıp mesleğinizde görevinizin bilincinde olabilirsiziniz. Hatta haklarınızı daha iyi savunabilirsiniz.